Stratejik Ortaklıktan Model Ortaklığa: Türkiye’nin Bağımsız Dış Politikasının Etkileri

Bu makale SETA Yayınları tarafından hazırlanan, Burhanettin Duran ve Kemal İnat’ın derlediği Türk Dış Politikası Yıllığı 2010 adlı kitapta yayınlanmıştır. Makalenin tam metni için  pdf kopyasına tıklayınız.

Stratejik Ortaklıktan Model Ortaklığa: Türkiye’nin Bağımsız Dış Politikasının Etkileri

Nuh YILMAZ

Model ortaklık, Türkiye’nin dış politikasını bağımsız bir aktör olarak belirleme sürecinde Türk-Amerikan ilişkilerinin yaşadığı krizin adıdır. 1945 sonrası, ortak Sovyet tehdidine karşı, ABD lehine asimetrik olarak kurulan iki ülke arasındaki “stratejik ortaklık,” ortak tehdit algısı kalkmasına rağmen Soğuk Savaş dönemindeki şartlarla devam etti. Stratejik ortaklığın sona erdiği tarih ise 1 Mart 2003’tür. TBMM’nin ABD’nin Irak’ı işgal etmek için Türk topraklarını kullanma talebini reddetmesi, iki ülkenin tehdit algılarının farklılığını sergilediği kadar, Türkiye’nin artık ilişkinin asimetrik doğasını kaldıramayacağını gösterdiği için de stratejik ortaklığın sonunu işaret etmiştir. Bu tarihten itibaren sürekli gerilimli geçen iki ülke ilişkisinde düzelme eğilimi ancak 5 Kasım 2007 Erdoğan-Bush Zirvesi’ni takiben başladı. Finansal krizin ardından 2009 yılında ABD’nin yeni başkanı Barack Obama ise bu düzelme eğilimini “model ortaklık” adı altında hukuki bir zemine taşıma çabasına girişti, ancak bu girişim pek de başarılı olamadı. Zira gerek Türkiye gerek ABD ilişkilerin ye- niden kurulması, ilişkilere yeni bir hukuk kazandırılması noktasında hemfikir olsalar da, model ortaklık Türkiye tarafından bir siyaset sorunu, özneliğinin tanınma sorunu olarak anlaşıldı. ABD tarafı ise model ortaklığı siyasa çözümleri ile düzeltilebilir bir çerçevede ele almaya çalıştı. Bu karşılıklı yanlış anlama ya da farklı siyaset sorunları nedeniyle, 2010 yılı beklenenlerin ötesinde bir kriz yılı oldu. Bu makale model ortaklığın halen mümkün olduğunu, hatta kurulmak zorunda olduğunu savunuyor. Zira “model ortaklık” henüz içeriği doldurulmayan, niteliği bilinmeyen, sadece ortak bir yeniden tanımlama arzusunun karşılığı olarak bir “boş gösteren” şeklinde ortaya çıktı ve bu arzu olduğu sürece de ciddi bir ihtimal olarak varlığını koruyacaktır. Model ortaklığın sağlıklı bir şekilde kurulması için ABD’nin Türkiye’yi bağımsız bir aktör olarak tanıması, yeni hukukun buna göre kurulması gerekecektir. Bu gerçekleşmediği sürece iki ülke arasındaki ilişkide krizler devam edecektir. Türkiye’nin özneliğinin ABD tarafından tanınması durumunda ilişkilerde siyaset düzlemi istikrar bulacak ve ancak siyasa sorunları gündeme gelecektir. Siyasa konularındaki menfaat farklılıklarının krize dönüşmesi ihtimali çok daha düşük olacaktır.

Makalenin devamı için tıklayınız.

One thought on “Stratejik Ortaklıktan Model Ortaklığa: Türkiye’nin Bağımsız Dış Politikasının Etkileri

Add yours

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s

Blog at WordPress.com.

Up ↑

%d bloggers like this: